BOŞLUK

9 Ocak 2014 Perşembe

BUZ DOLABININ BOŞLUĞU


Bu gece yine ansızın daldın rüyalarıma,önce hayalini okşadım her zamanki gibi.Ne kadar birlikte olduk anlayamadım, zamanın kurallara göre işlemediği bu yerde.O kadar gerçek tin ki,uyandığımda seni soyutlamam mümkün olmadı.Yataktan,gecenin bir vakti kalkıp,evin içinde volta atmaya başladım,değişik duygular etrafımda dans ederken hangisine sarılacağımı bilemedim.Seninleyken duygularımın her çeşidini seviyordum,özelliklede sarhoş olmayı.Uzun voltalarımın arasında,buz dolabına uğrayıp, bu duyguyu daha detaylı hissedebileceğim bir likit aradım,yoktu.Sonra başka bir duygu bana saldırmaya başladı ki, bu duyguyu oldum olası hiç sevmezdim..Huzursuzluk....Çaresiz balkona yöneldim,yaktığım sıgaranın dumanını içimdeki huzursuzluğu boğsun diye o kadar derinden soludumki yan binanın bacasından çıkan duman bile bana yöneldi..Tekrar içeriye girip bilgi sayar da yazı yazmayı denedim, sana dair,ama huzursuzluk bunada izin vermedi..Şimdi kanapeye uzanıp, tom waits dinleyerek gözlerimi kapatıyorum,lakin uyuyabileceğimi pek sanmıyorum..!!! Buz dolabının boşluğuna düşmüş bir adamdan, daha kötü bir durumda kim olabilir ki.!

4 Ocak 2014 Cumartesi

KORKU

 
Tavşan yüreğinde bir korku ve tedirginlikle bir yandan karnını doyuruyor bir yandanda çevreyi pür dikkat dinliyordu,tehlike yakın olduğunda tek savunması olan kaçma hızını kullanıyordu..Her tehlikeye maruz kaldığında kalbi yerinden fırlayacakmış gibi hızlı atarken,beynide tarifsiz bir heyecan salgılıyordu.!..Çok korkak görünmesinin sebebi, korkularını kalbinde taşımasından kaynaklanıyordu...Tavşanın korkuları,tavşanın standart hayatını pek fazla etkilemiyordu,olabildiğince hızlıydı,bu kısa hayatta hızlı olup zamanı yakalamak çok önemliydi,bu hız ve kaçarken yüzüne vuran rüzgar,ona özgürlüğünü hissettiriyordu,dahada önemlisi duyduğu heyecan korkularının bir artısıydı.....Oysa kaplumbağa,korkularını hep sırtında,ağır bir yük olarak taşıdı..Belki çok uzun yaşadı,belkide hiç yaşamadı.!! Özgür tavşanı her seyrettiğinde ben daha hızlı koşarım ama sırtımdaki bu ağırlık olmasaydı dedi.....O kadar uzun yıllar, hep bir tavşan gibi koşabilmeyi düşledi, sırtında güvence olarak taşıdığı yük onun prangası olmuştu.! Belki kaplumbağanın tercih şansı hiç yoktu,ama insan doğanların korkuları zamanla oluşur ve insan bu zaman içinde bir şeye karar verir ya korkularını sırtında bir yük olarak taşır,yada tavşanı izler.!!

Bu yazı korkularını yüreğinde taşıyanlara adanmıştır.