BOŞLUK

9 Ocak 2014 Perşembe

BUZ DOLABININ BOŞLUĞU


Bu gece yine ansızın daldın rüyalarıma,önce hayalini okşadım her zamanki gibi.Ne kadar birlikte olduk anlayamadım, zamanın kurallara göre işlemediği bu yerde.O kadar gerçek tin ki,uyandığımda seni soyutlamam mümkün olmadı.Yataktan,gecenin bir vakti kalkıp,evin içinde volta atmaya başladım,değişik duygular etrafımda dans ederken hangisine sarılacağımı bilemedim.Seninleyken duygularımın her çeşidini seviyordum,özelliklede sarhoş olmayı.Uzun voltalarımın arasında,buz dolabına uğrayıp, bu duyguyu daha detaylı hissedebileceğim bir likit aradım,yoktu.Sonra başka bir duygu bana saldırmaya başladı ki, bu duyguyu oldum olası hiç sevmezdim..Huzursuzluk....Çaresiz balkona yöneldim,yaktığım sıgaranın dumanını içimdeki huzursuzluğu boğsun diye o kadar derinden soludumki yan binanın bacasından çıkan duman bile bana yöneldi..Tekrar içeriye girip bilgi sayar da yazı yazmayı denedim, sana dair,ama huzursuzluk bunada izin vermedi..Şimdi kanapeye uzanıp, tom waits dinleyerek gözlerimi kapatıyorum,lakin uyuyabileceğimi pek sanmıyorum..!!! Buz dolabının boşluğuna düşmüş bir adamdan, daha kötü bir durumda kim olabilir ki.!

1 yorum:

gülsen VAROL dedi ki...

Sorunun cevabı BEN!!Şu anda tüm tahlil neticelerimi almak üzere hastaneye gidiyorum sevgili Ustacım.. Dilerim buzdolabının soğuğuna bile razı olacağım bir durum söz konusu olmaz..
Ve yine dilerim, sen hayalindeki şöminenin harında, elinde kadehinle yeni yazılar yazarsın..