BOŞLUK

14 Mayıs 2010 Cuma

ÖNCE HAYALLER ÖLÜR

Teknoloji  canavarının  henüz dişlerini hayatımıza bu kadar geçirmediği günlerdi.Şimdiki çocukların  yaşayamadığı bizim ise alabildiğine zengin yaşadığımız yıllardı.Babam akşam işten eve döndüğünde sağ cebinde katlanıp sığdırdığı iki gazeteyle gelirdi.birisi cumhuriyet diğeri ise günaydın gazetesi.Gün yerini geceye bıraktığında yanan sobanın yanına yaklaşip duvardaki  şişeli lambanın altında gazete okuyan babamı göz ucuyla izlerdim,beklediğim elindeki günaydın gazetesini okuduktan sonra yere bırakmasıydı o yıllarda cumhuriyet gazetesine pek ilgi duymazdım renksiz ve sade oluşu ve de içinde sürekli takip edebileceğim bir hikaye olmayışı benim ilgisizliğimdi.Nihayet babam günaydın gazetesini bitirdi ama yinede sormak gerekirdi, babam bize karşı asla şiddet kullanmazdı ama biz yinede ondan çok korkardık,korkmamızın asıl nedeni ise annem olurdu,çünkü alabildiğine zengin yaşarken çocukluğumuzu sınırları her aştığımızda annem bizi akşam babana söyleyeceğim diye korkuturdu.Nihayet gazete elimdeydi ilk olarak gazetenin o doğa üstü kokusunu derin,derin solurdum değişik bir kokuydu,sanki içindeki yazarlar yedi veren gülüydü,yada inanılmaz kokular salgılayan binlerce çiçekten oluşmuştu.Sonrakı yıllarda yüzlerce gazeteci öldürüldü,yedi veren gülü soldu,çiçekler teker teker öldü ve gazetenin o muhteşem kokusu sadece anılarda kaldı.Gazete elimdeydi kara murat macerasına devam ediyordu kısa olan hikayeyi çok yavaş okurdum çünkü heyecanlı o güzel duygularımın daha uzun kalmasını isterdim,hikaye bittikten sonra kendi hikayelerimi düşlerdim .takı ertesi gün arkadaşlarımdan okumadığım diğer kahramanları takas edene kadar.Bunlar teksas idi ondan vatanseverliği ve emperyalizmin kötülüğünü öğrenirdik,tarkan idi bir ulusun soyu için mücadelenin önemini, tommiksten haydutları kalleşliği oğrenirdik,zagordan adaleti ve irkçilığa karşı olmayı ,bunun gibi onlarca örnek vardı.Şimdi ise küçülen dünyayla beraber küçülen insan beyni kahramanlarımızı öldürdü.Artık çocukların  kahramanları  hayvanlardan oluşuyor insan olanları öldü,düşleri güçlü bir hayvan olabilmek için. Kiş günleri bir başka olurdu her yer renk değiştirir,beyaza bürünürdü,geceleri bile kar yüzünden aydınlık olurdu.Kar gök yüzünden uzun  bir yodan gelir gibi ağır ve yorgun düşerken yer yüzüne. Hayaller kurardık geldikleri yere ait ve umutla beklerdik geleceği anı geldiği an en güzel süpriz olurdu bizim için.Sonra,sonraki yıllar lanet teknolojinin atmasfore yerleştirdiği uydular ve metroloji,karın ne zaman yağacağını söyleyip süprizimizi  ve uzun yol düşlerimizi öldürdüler.Ya yaz günlerine ne demeli ,kaçkarların karlı zirvelerinden coşkuyla kopup gelen ve yol boyunca göllerde konaklayarak akan mühteşem deremize.Sabahtan başlayarak dudaklarımız mosmor oluncaya kadar yüzdüğümüz ,acıkınca çevresindeki tarlalardan şimdi asla tadını alamadığımız salatalıklardan ateş yakarak pişirdiğimiz mısırlardan karnımızı doyurduğumuz ,susayınca suyunu içtiğimiz deremiz .Sonraki yıllarda istanbul trafiğinde bunalımlı saatlerimde hayalini kurduğum yaşama sevincim olan derelere şimdi ne oldu?.şimdi o muhteşem dereler devasa tünellere sokuldu dere yatağı kurudu , çevresindeki binlerce ağaç boynunu bükmüş,yapraklarına doluşan tozlardan dolayı artık gözyaşı bile dökemez oldu.Ya ben hayallerimin en önemli parçasını artık her hayal edişte karşımda bir kuru kafa bana pis pis sırıtır oldu.                                                                                                          devam edecek

12 yorum:

ali zafer sapci dedi ki...

Usta, ne olur hayallerini öldürme.
Geçmişteki güzelliklerin üzerine kurabilirsin yeni düşlerini, nasılsa temel sağlam...

Dalgaları Aşmak dedi ki...

Çocukluğuma götürdün beni USTA..Ama bizimde bir ütopyamız olmalı hayallerimizin peşinden gitmeliyiz,nasıl çıkarız aydınlığa...

Merakla bekliyorum devamını..Asıl yorum bitince :))
Sevgiler

Hatsumomo dedi ki...

Ustam !
derler ki :
eğer hayallerin yerini,hatıralar alırsa yaşlılık alemetidir ::)
bu işin şakası ama bir şeyler değişirken farkında olmadan bizde değişiyoruz .Lakin yinede her dönemin kendine has güzellikleri olmalı diyorum.
Ve ustam !
iyi kitap okuyan biri olarak,
yazılarınızdaki akıcı dili çok başarılı buluyorum.
Bence ciddi olarak yazarlığa eğilebilirsiniz.....Hörmetler EFEMM..

Unknown dedi ki...

sevgili ali zafer hayallerimi ben
öldürmüyorum,onları öldürüyorlar

Unknown dedi ki...

Sevgili dalgaları aşmak ütöpyamız hep vardı zaten. belkide ölen hayallerimizden bahsedersek onları
ölmekten kurtarırız.

Unknown dedi ki...

Sevgili hatsumomo bütün tespitlerin
gibi yaşlılık konusundada haklısın.
Ama yaşlanan bedenim duygularımı ekilemez asıl yaşlanan duyguların
olursa işte kötü olan da o.

Hatsumomo dedi ki...

Ruh bezginse,
beden ölgünleşir :)
Aman usta!
Depresifliğn tehlikeli sularına kaptırma kendini..Hayat zaten ağır yük.Allah bile :
Biz onu dağlara taşlara teklif ettik,onlar korktular
insansa çok cahil olduğu halde onu yüklendi,diye açıklar kitabımızda.
Şöyle diyelim,
Allah nasıl eşeğin derisini sağlam yaratmış yük taşısın diye.
Bizimkide öyle olsun..Neticede
Neitzhe ninde dediği gibi :
erkek veya dişi hepimiz dayanıklı eşekleriz :) çenem düştü kusura kalma PPP

Unknown dedi ki...

Hah usta bende tam onu anlatmaya
çalışıyordum ruh bezginse beden
fazla dayanmaz.kimbilir belki böylesi daha iyi.

Zeugma dedi ki...

Tüm bu yazdıklarınıza sebep; sizin de başta belirttiğiniz gibi bütün insanlığı bir şekilde etkisi altına alan ve duyularını yavaş yavaş yitirmesine neden olan ''TEKNOLOJİ''..

Babaların okuduğu gazete özünde hepimize aynı temelleri atmış.Okumayı sevdirmiş her şeyden önce.Hayal kurdurmayı, yaşadığımız hayatı sorgulamayı, yargılamayı öğretmiş...

Geldiğimiz son nokta itibariyle hepimizin yaşama sevinci zaman zaman sekteye uğrasa da lütfen hayalleriniz ölmesin...

Kaleminize sağlık..
Sevgiyle kalın...

Unknown dedi ki...

Sevgili zeugma iyi dilekleriniz için teşekkür ederim.Bir hayalin
bir hayata eşit olduğunu bilen
biriyim asla hayalim yanlız
olmadı içinde herkes vardı.Ama
gerçek hayatta yanlızlığa doğru
hızla yol alırken ister istemez
umutların kırılmaya kanatların
yorulmaya başlıyor.sevgiyle kal
sevgili öğretmenim.

dilemma dedi ki...

usta çok ani bir kararla kişisel sergi açma durumu ortaya çıktı bu cuma 21 mayıs diye konuştuk galerici ile bu kesin ama afiştir resim asma davetiye falan işleri yarın veya öbürgünlerde ( pazartesi salı )oluşacak ben sonra haberdar edicem tabi kısaca cihangirde çukurcumada adresi falan sonra belirticem vee görüşme ihtimali gerçekleşicek sanırım.. :))))

Unknown dedi ki...

Usta buna nasıl sevindim bilemezsin
Tam tarih ve yer belli olduktan sonra bloğumda izninle duyurmak istiyorum Ayrıca bende olan resmin
yanlızlık çekiyor haberin olsun.