BOŞLUK

1 Mart 2012 Perşembe

AV 7

Avcı suyun başına ulaştığında nefes,nefese kalmıştı biraz soluklanıp heyecanını dindirmeye çalıştı.İçinde sürekli gelişen olumsuz düşünceler acele etmesini sağlıyordu.Conun izleri üsteki tarlaya doğru devam ediyordu.Tüfeğini  yine çapraz tutarak tarlaya doğru yürümeye başladı,içindeki şüphe doğruysa tarlada olan hiç bir canlı öfkesinden kurtulamayacaktı.Çalıların arasından bir yol bulup tarlaya çıktı,kar burda çok daha fazlaydı.Domuzların alt üst ettiği kar yığınlarına ve izlere bakıyordu,bir yandanda yoğun kar yağışı görüş mesafesini azalttığı için tehlikenin çok yakında olma ihtimaliylede tetikte ve hazırdı.Avcıdan önce co onu gördü,mahçubiyet taşııyan ince bir sesle ağlayarak sahibine kendini duyurdu.Avcı sesin geldiği noktaya doğru bir kaç adım atınca conun kanlı vucüdünü ince bir kar örtüsünün altından fark etti,ilk tepki avcının belinde halen canlı duran çulluktan geldi ürkerek sağlam kanadını hızla çarptı,oysa kanayan yarası ve ipteki ayakları uyuşmaya başlamıştı.Avcı şimdi conun bir pencere kadar açılmış yarasından sonsuzluğa bakar gibiydi soğuktanmı yoksa pencereden  gördüğü bir şeyden dolayımı donup kalmıştı belli değildi.Co kuyruğunun tepesini sahibini sevdiğini hatırlatmak ister gibi hafifçe salladı,daha ilk denemeden sonra bundanda vaz geçti,canı çok yanmıştı yine tiz bir sesle ağladı,gözlerini sahibine çevirmiş sadakat dolu bakışlarında umut taşıyordu.Avcı bulunduğu trans durumundan belindeki çulluğun ikinci kanat çırpışından sonra kurtuldu.Yavaşca köpeğe doğru eğildi,açık yarasına fazla dokunmadan üzerindeki karları usulca silmeye başladı eli karları silmek için co nun kafasına geldiğinde co son bir gayretle avcının elini yaladı,şimdi kar yağışının yanında co nun üzerine damlayan başka bir sıvı daha vardı .Avcı ayağa kalkıp hızla
koyun derisinden oluşmuş montunu çıkardı, yünlü iç kısmı üste gelecek biçimde yere serdi,ardından iki elini köpeğin altına sokup,onu sarsmadan dengeli bir biçimde kaldırıp montunun üzerine yerleştirdi.Avcı montunun düğmelerini kapattıktan sonra ayağa kalkıp tüfeğini sırtından aşağıya doğru kayışından astı.Co şimdi avcının ellerinde köye doğru yol alıyordu acısı çok büyük olmasına rağmen korkusu kalmamıştı en yakın dostu onunla ilgileniyordu.Avcı neredeyse koşarak en yakın ev olan kendi evlerine ulaştı.kapıdan girip şömineye benzer açıkta odunların yandığı ateşin yanına co yu koyduktan sonra tüfeğini çıkarıp kenarda bulunan sedirin üzerine attı.Köpeğin haline ahlayan yengesine sert bir sesle bağırarak diğer  montunu  istedi.İki küçük yeğen co nun başında ağlıyordu,çuluk kemerden yere atılmış kimse onunla ilgilenmiyordu gücü olsa bu kargaşa içinde fark edilmeden kaçabilirdi.Avcı köpek kucağında az aşağıdaki komşularının evine ulaştı,komşunun willis marka eski model bir jipi vardı onu kasabaya götürmesini istiyordu.Komşu neredeyse seksen santime ulaşmış bu karda gidemiyeceğini anlatıyor bir yandanda köpeğin işinin bittiğini kasabaya kadar yaşayamayacağını söylüyordu.Avcı adama orta yollu bir küfür sallayarak kasabaya doğru hızla yürümeye başladı.
                                                                                                                                DEVAM EDECEK

2 yorum:

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Perşembenin gelişi Çarşamba dan belliydi Usta. Co'ya üzülmekle birlikte, kurtulmasını, eski kanlı canlı haline dönmesini diliyorum. Bu güzel öykünün bir roman olma yolunda emin adımlarla gittiğinin farkındayım. Gönlüne sağlık.

gülsen VAROL dedi ki...

sevgi, sadakatle beslendiğinde ortaya çıkan güçtür dağları delen! uğruna ölünür..