BOŞLUK

25 Şubat 2012 Cumartesi

AV 6

 Co sahibiyle daha doğrusu ikinci sahibiyle,henüz bir yaşına girdiğinde tanışmıştı.O zamanlar kendinden bir kaç yaş büyük olan ilk sahibiyle birlikte büyüyordu,ilk sahibi şimdikinin küçük yeğeniydi.Fakat co bunu bilmiyordu,genç adam uzak diyarlardan gelmiş evlerinin kapısına dayanmıştı,co yu görüncede eline bir sopa almış  co yu tedirgin etmişti.Co elinde sopayla düşman tavırları sergileyen genç adama saldırmış,adam geri geri kaçarak evin ahşap kapısını kırarak içeriye kaçmıştı.
Aslında adam düşmanlık için değil korkusu yüzünden sopaya sarılmıştı.Ertesi gün adamın evden birisi olduğunu anladığında co çok mahçup olmuş kendisini nasıl affettireceğini düşünmeye başlamıştı.Ardından düşünmesine gerek kalmamıştı adam bir tabak dolusu eti co nun önüne dışarıya çıkmadan kapıdan uzatmıştı,anlaşılan halen korkmaktaydı.Co adamın korkmaması için
ona sevgi gösterileri yapmış ,hatta okşaması için başınıda ona uzatmıştı.Bu kısa özürleşme ve tanışma merasiminin ardından,adam evin diğer kapısından çıkıp gitmişti.Akşam olup genç adam eve döndüğünde onu daha yolun başında karşıladı,kuyruk sallayarak dostluğunu belli ettikten sonra iki ayağını genç adamın göğsüne dayayıp onu öpmeye çalışmıştı.Genç adam yeni tanıştığı bu dostuna henüz güvenmediğini elinde tuttuğu kocaman bir tabancayla belli ediyordu.Daha sonraki günlerde dostlukları iyice pekişmişti.Co adamla sürekli ava gidiyordu,çoğu tehlikelerde birbirlerini koruduklarıda çokça olmuştu,neredeyse bütün zamanını onunla geçiriyordu,bazen alış veriş için kasabaya giden genç adam dönüş yolunda ıslık çalarak co yu yanına çağırıyordu,onun ıslığını her yerde tanıyabiliyordu.Genç adamın kasabaya gidişleri co dan kaçarak oluyordu,aksi taktirde co bütün itirazlara rağmen onu kasabaya kadar takip ediyordu.Bazen ön kapıda co ya yemek verip arka kapıdanda kaçıyordu.Tıpkı bu gün olduğu gibi.Yemeğini yiyen co arka kapıya dolandı,sahibini göremeyince lanet olsun beni bırakıp yine kasabaya gitti diye hayıflanırken,bir yandanda karda oluşmuş ayak izlerini takip ediyordu.Gerçi ayak izleri olmasada co nun doğuştan iyi koku alma yeteneği vardı .Ayak izleri kasaba yoluna gitmiyordu,co merakla adımlarını hızlandırdı şimdi  yoğun karda iki ayağını öne atıp arka ayaklarınıda yanına çekip ilerliyordu.bu yoğun kar yağışında bir köpek gibi değil bir at gibi koşuyordu.İzler köyün çeşmesine doğru ilerliyordu,çeşmeye yakınlaştığında havada kötü kokularda artmaya başlamıştı,daha önceki tecrübelerinden öğrendiği üzere yabani bir canlının kokusuydu bu.Bir köpek olarak bu yabanilerle bir alıp veremediği yoktu aslında,fakat insan dostları sürekli bu yabanileri avlıyordu,insanların düşmanları oldukları belliydi,dostlarının düşmanlarını co da düşmandan sayıyordu.Biraz daha yaklaşınca kokuların birden çok yabaniden geldiğini farketti,sahibini uyarmak için sürekli bağırıp duruyordu bir yandanda heyecanla ıslık çalıyormuş gibi tuhaf bir ağlama sesi çıkarıyordu.Çeşmenin üstündeki tarlaya çıktı,
domuz klanını görünce daha yüksek sesle bağırmaya başladı.Küçücük cüssesinden umulmayacak bir cesaretle domuz klanına doğru saldırdı.Bu bağırmaların insan denilen katili buraya çekeceğini bilen domuz klanının lideri,klana kaçması için talimat verdi,klan bu yoğun karda bile gürültü çıkararak kaçmaya başlamıştı.Co hızlı adımlarla klana yaklaşmış,genç bir domuzun ayaklarından ısırmaya çalışıyordu heyecanı yanına doğru gelen kocaman dişli domuzu farketmesine engel olmuştu.Domuz başını köpeğe doğru salladı sivri dişleri köpeğin vucüdünü saran derisini tamda karnının ortasından yirmi santim kesti, kesik karnının alt kenarından sırt omurgasına doğru bir terzinin makasından çıkmışcasına muntazamdı.Deri ön ayaklarına ve arka ayaklarına doğru çekilince,bir banyonun penceresi büyüklüğünde bir açı oluşturdu.Co bıçak darbesiyle bulunduğu yerden iki adım öteye düşmüştü kan beyaz karda   sicak bir hüzün gibi yayılıyordu.Domuz ikinci bir darbe için niyetlenmedi,az önce yakınında gördüğü katilin gelme ihtimali onu kaçmaya yönlendirmişti.Co şimdi kanayan yarasını yalamak için başını uzattığında büyük bir acı duydu şimdi yaraya doğru dönemiyor sağlam yanının üzerinde hareketsiz duruyordu.Havlamaları fısltılı fakat çok duygu yüklü ağlamalara dönüşmüştü, gözleri umutla tarlanın etrafında sahibini arıyordu onun kokusuda bu yakınlardaydı.Bir yandan bütün bu acıları örtmek istermiş gibi yağan kar,köpeğide örtüyordu.................................................................
                                                                                                        DEVAM EDECEK

2 yorum:

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Co'ya üzülmekle birlikte, keşke dost
bildiklerinin düşmanları, onun da düşmanları olmasaydı diyorum Usta.
Gönlüne sağlık güzel gidiyor...

gülsen VAROL dedi ki...

inşallah düşündüğüm gibi değildir sonu diye okuyorum sevgili ustacım.. co dan vazgeçtim... avcıdan ne haber????