BOŞLUK

18 Şubat 2012 Cumartesi

AV 4

Korku intikam duygusundan ağır basmıştı,domuzun bütün kasları kilitlenmiş hareket edemiyordu bir şey onu mengene gibi sıkmıştı,üzerine yağan kar beş santime ulaşmış doğal bir kamuflaj oluşturmuştu.Genç avcı sıgarasından son bir yudum çektikten sonra ,sol eline eldiven giymiş,tetiği tutan sağ elini açıkta bırakmıştı.Avcı artık tüfeği her an ateş edecekmiş gibi iki eliyle birlikte tutuyordu,avcı tüfeği iki eline aldığında domuz hareket edebilen tek organları olan gözlerini korkudan biraz daha açtı,Avcı şimdi dikkatlı ve yavaş bir yürüyüşe başlamıştı domuzu farketmemiş tam aksi istikamette ilerliyordu


domuzun korkusuda avcının adımlarına endeksli azalmaya başlamıştı .En sonunda domuz kıpırdayabildi üzerindeki karları silkeleyip attıktan sonra,patetes tarlasını bir traktör edasıyla işleyen klanının yanına döndü. Tarlada pek patates yoktu,son yıllarda insanlar bu tarlaları genellikle ekmiyorlardı,huzursuz homurtular midelerinden gelen sesi bastırmıştı.Bütün  bu olup bitenlerden habersiz, biriktirme alışkanlığı olmayan proleter çulluk,domuzun ve genç insanın yaklaşık yüzelli metre aşağısında,günlük nafakası için çalışıyordu.Genç adam bu gün bir çulluk vurma inanışıyla,heyecanla dere boyu aşağılara doğru  ilerliyordu.Bazen dere derinleşip genç adamın yürüyüşünü engelliyor,adamda diz kapağını aşan kar yığınlarına girip dereye meyilli yamaçlardan yol alıyordu,bazen bastığı yer dikenlerin üzerine birikmiş kar yığınları olduğundan neredeyse boynuna kadar kara saplanıyordu.Bu zorlu yürüyüş genç adamı yıldırmıyor aksine dahada keyif almasını sağlıyordu,bu kadar karda çulluklar kesin burda olur düşüncesi onun keyfiydi,heyecanıda üşümesini engelliyordu ,üşüyen tek yeri tüfeğin metal tetiğini tutan parmaklarıydı .Bazen durup üşümüş elini cebine koyup biraz ısıtıyor,yada titreyen parmaklarıyla bir sıgara yakıp dumanınıda üşümüş parmaklarına üflüyordu.Heyecandan kuruyan ağzınıda açıkta bıraktığı elin aksine eldivenli parmaklarıyla kar yiyerek gideriyordu.
İnsanın kendine yaklaştığını farkeden çulluk şaşkınlıkla buralarda ne işi var,ya aklını kaçırmış yada kaybettiği bir şeyi arıyordur diye düşündü, kendisiyle ilgili olabileceği aklının ucundan bile geçmedi.Zaten insanlardan uzak yaşardı onlara zarar verdiğide görülmemiştir hatta tarlalarından tek mısır tanesi bile yememiştir.insan neredeyse yanına gelmişti ,uzak durmakta yarar var diyerek biraz daha aşağılara uçtu.Hemen önünden gürültüyle havalanan çulluk genç adamı şaşırtmış bu şaşkınlıklada tüfeği ona doğrultmakta gecikmişti tam nişan hattına girdiğinde ise,çulluk bir virajı dönüp gözden kaybolmuştu.Bu sırada derenin yukarısından köpeği co nun heyecanlı havlamaları geliyordu,çullukları ürkütmesin diye onu evde bırakıp gizlice uzaklaşmıştı,iki kapılı evlerinin ön kapısında köpeğe yemek verip arka kapıdanda kaçmıştı.şimdi yukarlarda heyecanla havlıyordu,muhtemelen bir çakalın kokusunu almıştır diye düşünen genç adam,nasılsa ateş ettiğimde buraya gelecektir diye düşünüp avının konduğu yere odaklandı.Şimdi daha dikkatlı yol alıyordu ,çulluk insanı ikinci kez fark ettiğinde lanet okuyup havalandı,lanet onu havada yakaladı,4 numara saçmalardan bir tanesi uçmak için açtığı kanadı kırdı,bir diğeride kanadın hemen altından göğsüne isabet etti.Çulluk havada motoru durmuş planör gibi karların üzerine düştü,korkuyla tekrar uçmayı denedi tek kanat ağır cüssesini havalandıramadı,karların üzerinde kırmızı lekeler bırakarak debelenirken insanın devasa eli bütün vucudunu kapladı.Çulluk bir an elinden kurtulmak için çırpındı,ama bu çırpınış canını çok daha fazla yakmaktan öteye bir işe yaramadı,sonrasındada çırpınma denemelerinden vaz geçip olabilecekleri çaresizlik içinde beklemeye başladı.Çulluk bir ipin iki ayağını birden sardığını fark ettikten sonra,baş aşağıya insanın kemerine takılı acılarla dolu bir yolculuğa başladı o sirada yukarlardan gelen köpeğin heyecanlı seside kesilmişti...
                                                                                                                                                                       DEVAM EDECEK

3 yorum:

Çınar dedi ki...

Çok heyecanlı. Devamını bekliyorum.

Sevgiler

Mehmet Osman Çağlar dedi ki...

Çok güçlü tasfirlerle ders verici nitelikte özüne son derece bağlı ama
özgün olguları içerirek ilerliyor Usta. Merakla diğer bölümleri beklemedeyim.

gülsen VAROL dedi ki...

Demek ki sen sadeve yazar değil bir avcısın ustacım??? yoksa nasıl bu kadar film izletir gibi dile getirebilirsin kalemini?