BOŞLUK

20 Mart 2010 Cumartesi

KARA GÜN 12.bölüm


İmparatorluk ordularının şövalyelerini görmek tanrının süretini görmek gibiydi kara gün ve 5. muhafız için.Çam ağaçlarının arasından fırlayan savaş tanrıları  gibiydiler .Hep uzaktan ejderhalarıyla saldırıp bir çok arkadaşlarının ölmesine neden olan küresel askerleri nihayet yanı başında bulan şövalyeler öfke seli gibi silip geçmişlerdi.Kara gün şövalyelerden birisini tanıyordu ayni dönemde ünvan almışlardı,birbirlerini gördüklerinde inanılmaz sevinmişlerdi.Şövalyeler dağlara kazılan devasa tünelleri kontrol için yeni kazılmaya başlanmış diğer bir dağa giderken çatışmayı görmüş ve katılmışlardı.Kervan şövalyelerin eşliğinde imparatorluk ordusunun karargahının bulunduğu bir dağa doğru yola devam etti,dağın yamacında kayalık kısmın başladığı yerde iki atın yanyana sığacağı genişlikte mağarayı andıran bir tünelden dağın içine girdiler.tünelin içi girişinden daha genişti duvardaki meşalelerin aydınlattığı tünel düz bir şekilde devam ettikten sonra geniş bir meydana çıkıyordu meydandada dağın bir çok yerine çıkılabilen birden fazla tüneller vardı .meydanın içine dağın dışından sızdığı belli olan yuvarlak küçük bir pencere .Pencerenin hemen altında da bir masa ve bir kaç sandalye vardı dışarıdan sızan gün ışığı bir adamın sert bakışlarını pencerenin önünden her geçişinde aydınlatıyordu.adam sinirli bir şekilde ileri geri hızlı adımlarla volta atıyordu.Kara gün adamı daha ilk gördüğünde tanıdı şövalyelerin komutanı lord berkay dı,berkay amcasının yakın arkadaşıydı kara gün daha çocukken amcası ve berkay tarafından çok şimartılırdı berkay evli olmadığı için kara günü oğlu gibi severdi.
Altı ay önce arkadaşı kesik şövalyenin idam edildiğini,yeğeni kara gününde bir çatişmadan sonra kaçarken vurulduğu haberini almıştı.o gün den sonra saraya hiç gitmemiş giderse ayni şeylerin kendi başınada geleceğini
anlamıştı,hoş kendi başını düşündüğü yoktu kendisinin ölümünden sonra imparatorluk ordusunun dağılacağını,ülkeninde sahipsız kalacağını bildiği için kralın bütün diretmelerine karşın kendisine yapılan suçlamaları kabül etmemiş ve teslim olmamıştı .kendisine çok bağlı olan çok sayıda şövalye ile direnişini kara imparatorluk ordusunun ülkeye girmesine rağmen sürdürüyordu.Kara imparatorluk ordusu ülkeye girdikten sonra ateş kusan ejderhalarıyla lordun şatosu yakılıp yıklmış ordunun karagahı dağıtılmıştı,saldırıda çok sayıda şövalye hayatını kaybetmiş orduda dağlara doğru çekilmek zorunda kalmıştı,açık alan ejderhaların saldırısı altında olduğu için ağaçların kamufle ettiği bir yerden dağların içine devasa tüneller kazıp dağların içini karargah haline getirmişlerdi,şimdi ayni tüneller diğer dağlarda açılıyordu.Ordu ejderha ateşinden korunabiliyordu ama şimdide yiyecek sıkıntısı baş göstermişti,kara imparatorluk ordusu bütün ikmal yollarını kesmişti ara sıra barikatlar küçük saldırılarla aşılıp köylerden yiyecek getirebiliyorlardı.Fakat bu durum fazla iç açıcı değildi köylüler her geçen gün dahada yoksullaşıyor ,okyanus ötesinden yeni yeni küresel askerler geliyordu.Lord berkay bütün bu olumsuzlukları düşünerek volta atarken karşısına dikilen kara günü görmemişti bile taki kara günün lordum diye seslendiği ana kadar.Komutan berkay bu çok tanıdık ve özlenilen sesle düşüncelerinden sıyrıldı.başını kaldırdığında karşısında gördüğü kara gün ile gözleri aydınlandı sevinç ve şaşkınlıkla ağzından gün diye sessizce bir kelime döküldü,sonra memleketine sarıldığı gibi kara güne sarıldı sevgiyle ve kuvvetli bir şekilde.Sorumluluk ve stres komutan berkayın duygularını patlama noktasına getirmişti,vucudunu kara gün den ayırdığında bir çocuk gibi ama suskun göz yaşi seli yanaklarından süzüldü
bu bunalım içerisinde şu an olduğu kadar mutlu olabileceği başka bir şey yoktu.Kara günün dönüşü komutan berkayın gözlerinde inanç ve güven olarak yansımaya başlamıştı silinen göz yaşından sonra.Kara gün ve berkay olup bitenleri saatlerce oturup konuştular ve neler yapabileceklerini sorguladılar bütün bu olumsuzlukların içerisinde olumlu bir şey vardı oda halen yaşiyor olmalarıydı.İnsan yaşiyorsa umutlarıda yaşiyordur.
                                                                                                             devam edecek

Hiç yorum yok: