BOŞLUK
22 Mart 2010 Pazartesi
KARA GÜN 13. bölüm
Günler kısa çatışmalar köylerden yiyecek aramalar ve imparatorluk ordusunun dahada zayıflamasıyla geçiyordu.Köylülerin sade basit hayatları şimdilik çok fazla değişmediği için işgalin önemini fazlaca önemsemiyorlardı .sadece ellerindeki hayvan sayısı azalmıştı .Ama kasabalar yoksulluğu artan işsizliği ve her geçen gün kara imparatorluğun baskılarını ta derinlerde hissediyor ve yaşıyorlardı,buna rağmen insanlarda bir suskunluk ve teslimiyetçilik hakimdi.Kara gün komutan tarafından oluşturulan sekiz kişilik şovalye gurubunun başindaydı. görevleri ikmal yollarını kesen kara imparatorluk ordusuna vur kaç taktiğiyle saldırmak bazende uzak dağ köylerine gidip yiyecek toplamaktı.gündüzleri pırıltıyı fazla düşünemiyordu ama geceleri bir özlem ve doldurulamayan bir boşlukla sabahları ediyordu .pırıltı ise doğurduğu erkek çocuğu ve yaşlı ninesiyle vaktinin çoğunu geçiriyor oda geceleri kara günün dönüşünü hayal ederek uykuya dalıyordu.Çoğu zaman yüreğinde kara günün hayatı için duyduğu kaygılar onu mutsuz ediyordu.Köylerden yiyecek almak için gittikleri bir gündü impara torluk sarayına çok uzak olmayan bir köye girdiklerinde çocuklar etraflarına toplanmış ilgiyle şövalyeleri izliyorlardı ,yavaş yavaş çocuklara kadınlar ve köyün erkekleride katılmıştı kadınlar çocuklar gibi meraklı gözlerle şövalyeleri süzüyor ,erkekler ise verecekleri koyunları düşünüyordu.Sakalları çenesinin altına kadar uzanmış köyün din adamı yanlarına gelip ne istediklerini sordu.şövalyeler isteklerini iletirken din adamı gözlerinde oluşan fakat şövalyelerin farkedemediği sinsi vehain bakışını dağlara doğru çevirerek koyunların çobanlar tarafından yaylıma götürüldüklerini ancak akşamın karanlığında köye döneceklerini söyledi.
çobanlar geldikten sonra istediklerinizi hazırlarız sizde geceyi misafirhanede geçirirsiniz,gece gitmenize hiç gerek yok diyerek şövalyeleri misafirhaneye götürdü,yol da da bir yandan şövalyelere iltifat ediyor kralı ve kara imparatorluk ordusunu lanetliyordu.Misafirhane çok geniş bir odadan oluşuyordu iki yana doğru tahta döşekten yatak ortadada yanan bir soba vardı ,sekiz kişinin yatabilmesi için yakın evlerden yataklar getirtilip yer döşekleri hazırlandı.kara gün uykuya dalana kadar sebebini bilmediği bir sıkıntıyla yer döşeğinde bir oyana bir buyana döndü.Şövalyeler misafirhaneye yerleşir yerleşmez haber güvercinleri uçtu.Sabahlar normal zamanlarda güneş ile ısınırdı fakat o gün bir gülültünün ardından yattıkları misafir hanenin yangınıyla uyandılar çatı ve etrafındaki ahşap duvarlar tutuşmuş dışarıdan ise küfürler ve talimatların oluşturduğu kalabalık insan seslerinden oluşmuş bir gürültü geliyordu.Şövalyeler kılıçlar ellerinde çatışmak için dişarıya çıktı ama yüzlerce küresel asker etraflarını sarmıştı en öndede okçular vardı.Bir ok ihaneti perçinledi ,bir ok ülkenin bağrına saplandı, bir ok ülkenin geleceğini köreltti,bir ok esareti müjdeledi ve bir ok karagünün gözlerindeki pırıltıyı
söndürdü...
O SABAH BÜTÜN ÜLKE GÜNEŞ DAHA DOĞMADAN KUTSAL BİR IŞIKLA AYDINLANDI
BÜTÜN İNSANLAR EVLERİNDEN DIŞARI ÇIKIP IŞIĞIN KAYNAĞINI MERAK ETTİ.
BİNLERCE IŞIKTAN ADAM SAVAŞ MEYDANINA YÜRÜYORDU BAŞLARINDA IŞIKTAN ATININ ÜZERİNDE DAHA ÖNCEKİ KURTULUŞ SAVAŞINI VERMİŞ ÜLKENİN GERÇEK KRALI YÜRÜYORDU KARARLI EMİN ADIMLARLA HEMEN YANIBAŞINDA KESİK ŞÖVALYE DİĞER YANINDA DA PIRLTININ BABASI VARDI KARA GÜN ARKALARINDAN HEMEN FARKEDİLİYORDU GÖZLERİNDEKİ PIRILTI HER ZAMANKİNDEN DAHA GÜÇLÜ YANSIYORDU...
son
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
Değişik ve ilginç bir paylaşım. Severek okudum.
Herşeye rağmen umut var mı diyorsun HÜSEYİN USTA?
Çok güzeldi hikayeniz.Sanırım Kaçkarlar'da biraz ilham kaynağınız.
Sevgi ve dostlukla
Yorumun için teşekkür ederim,saygı değer alizafersapci
HER ŞEYE RAĞMEN YAŞIYORSAK UMUTTA VARDIR,SEVGİLİ DALGALARI AŞMAK
Yorum Gönder